Tabelacılık çok uzun yıllar boyunca ülkemizde bir meslek olarak görülmedi. Avrupa ülkelerinde çok daha yoğun bir şekilde kullanılan tabelaların Türkiye’de çok fazla kullanılmıyor olması, tabelacılık mesleğinin doğmasını da geciktirdi. Ancak Sanayi Devrimi sonrasında tüm dünyada daha fazla ön plana çıkmaya başlayan tabelalar nihayetinde ülkemizde talep görmeye başladı. Türkiye’de tabelalar ilk olarak Yahudi, Ermeni ve Rum vatandaşlar tarafından hazırlanmaya başlandı. O dönemde sadece bir kutu boyaya ve bir de fırçaya ihtiyaç olduğundan bu mesleği icra etmek için bir maddi birikime gereksinim olmuyordu. Ancak herkes tabelacılık yapamıyordu. Çünkü tabelalar fırça kullanılarak boya ile bir plaka üzerine yazılarak hazırlanıyordu. Dolayısıyla bir el becerisi ve hüner bu mesleğin olmazsa olmazıydı. Yeteneğine güvenen ve hazırladığı tabelaları beğenilen kişiler seyyar olarak hizmet vermeye başladı. Ekipmanı ise sadece bir kutu boya ve fırça olduğundan tabelacılık mesleğine sahip olanlar Türkiye’yi geziyor ve kentlerde tabela hazırlayarak geçimini sağlıyordu. Zamanla teknolojinin ilerlemesi tabelacılık mesleğinin de gelişmesini beraberinde getirdi. Günümüzde tabelacılık mesleğine boya ve fırça ile başlayan isimlerin % 40’ı halen tabelacılık sektöründe hizmet vermeye devam ediyor. Artık dijital baskılar, ışıklandırmalar, 3 boyutlu çıktılar gibi çok daha modern ve geniş kapsamlı teknikler kullanılıyor. Tabelacılık mesleği hala günden güne gelişim gösteriyor ve hayal gücünüze göre reklam yapmayı sağlıyor.